Köye gitmişiz ama köyün tipi yazlığımız gibiydi alıcaklarımızı …

sude bu rüyayı yorumlanması için gönderdi.

köye gitmişiz ama köyün tipi yazlığımız gibiydi alıcaklarımızı alıyoruz falan daha sonra köyde yangın çıkmış bizim tarafta değil ama baya büyük bi yangın korkuyorum bize de sıçrayacak diye sonra polisi arıyorum böyle kocaman kırmızı balonlar sebep oluyo yangına ama çok ilginç bi yangın. ormana doğeu bakıyorum her yerde meşale gibi çubuklar dikilmiş kocaman çubuklar ve yanıyo bunlar. ben ona bakarken şak diye yangın söndürme tüpü düşüyo kapatmaya çalışıyorum ama beceremiyorum. (polis de bizim eve gelmiş abi falan diyorum adama çağırıyorum gel kapataım diye tam gelcekken başkası çağırıyo ve gidiyo). evi de bırakamıyorum sanki bırakıp gidersem ev yanacak gibi hissediyorum. herkes yangını söndürmek için seferber oluyo ama gerçekten çok fazla kişi. insanlar kavga ediyolar karşısındakini yangını çıkartan kişi sandıkları için. o meşalelerle kafasına falan vuruyor. sonra böyle hava hafif aydınlanmaya başlıyor. bahçeye çıkıyorum vefat eden dedem de orda ve tekerlekli sandalyede. vefat ettiğini biliyorum rüyamda. ortalık duman kokuyor ve astımım olduğu için dedem diyo ki “gelme geç içeri” diyoeum “bi şey olmaz tişörtümle kapatırım ağzımı ben.” daha sonra bi grup indan minibüsten iniyo kadınlar kapalı falan ama tarikat üyesi gibi duruyolar diyorum “bunlar mı çıkardı acaba yangını?” dedem de diyo ki “yok onlar dua etmeye geldiler”. hava tamamen aydınlanıyo sonra dedem bana diyo ki “senin bi çocuk vardı ahmetti adı ne oldu o iş”. ben de diyorum ki “ohoo bitti o iş dede ya” olmayacak iş gibisinden. sonra dedem diyo ki “ne bitmesi kızım ben daha sağım bitmez o iş sen umudunu kaybetme” benim de içimden sağ değilsin ki cümlesi geçiyo böyle hafif gözlerim doluyo. sonra diyo ki bak bu yana yeni bi ev yapılıyo onlarınkiyle arkadaş olursun gibisinden bi şey diyor. -adları da değişikti ailenin hatırlamıyorum şu an- işte sonra böyle birkaç atıştırmalıkla insanların karnını doyurmaya bi şeyler konuşmaya toplancak minik bi yer var. orda oturuyoruz. büyükanneannem badem istiyo bademi nerden bulalım o vaziyrtte. -gerçekte zaten her yerde böyle problemler çıkartan birisi- diyorum bademsiz ye bu sefer de. sonra badem buluuorum ama vermiyorum çünkü değişik bi badem. abimin kucağında oturuyorum yer yok diye. sonra ahmet ve harun kapıda duruyolar-tel kapı- yeni gelmişler ahmet millet nasıl diye bakmaya gelmiş. kapıyı da açmazsam geçemiyolar. abime diyorum ki ahmeti kast ederek “bu” ama baya huzurlu söylüyorum bunu. harun da nasıl sırıtıyo var ya. ahmet de tekerlekli sandalyede. kalkıp kapıyı açıp tebessüm ediyorum ahmet bana bakıcak gibi oluyo sonra geçip gidiyolar. ahmet benim aileme üzüntülerini söylemeye mi ne gelmiş işte. sonra markete gidiyoruz oraya bim açılmış bi şeyler alıyoruz yemek için falan. bi kap arıyoruz onları koymak için. bi tane buluyorum ama kapağı yok. sevda hocaya gösteriyoeum beğeniyo önce sonra kapağı olmadığını söylüyorum, ama zaten aldıkalrımız paketli diyoeum yok olmaz koy yerine diyo ama böyle biraz bıkkın bi tavırla söylüyo bunu. marlette dolaşırken aklıma ahmetin tekerlekli sandalyede olmadığı geliyo. sonra işte benim elimde bi çubuk kraker var ama artık bıkmışım yemekten birilerine vermeye çalışıyorum kimse almıyo bırakıyorum ortaya. sonra yan sınıftaki beyza geliyo yiyo ama kıtlıktan çıkmış gibi yiyo. sonra bana dönüp diyo ki “çok güzelmiş bu ne aromalı?” çubuk kraker şarkı aromalıymış. “need to know” şarkısı. bunu söyleyip bakmaya devam ediyorum sonra kuyruk sokumumda bi acı hissediyorum ama baya acıyo dönüp bakıyorum biri bana ok atmış. diyorum noluyo. bi adam atan kadına diyo ki “istesen ıskalamazdın”. kadın da biliyorum diyo. sonra gidiyorum yanlarına adam diyo ki seni popondan vurmasını söyledim. sonra uyanıyorum

← Geri dön Rüyada Rüyanızı Yorumlatmak İster misiniz?